Sparkling ve Still arasındaki fark
Olarak kullanıldığında isimler , köpüklü parıldayan bir şeyin eylemi veya görünümü anlamına gelir, oysa hala sakinlik veya sessizlik dönemi anlamına gelir.
Olarak kullanıldığında sıfatlar , köpüklü bir nesnenin anlamı, ışığı sanki küçük kıvılcımlar yayar gibi yansıtır, oysa hala hareket etmemek anlamına gelir.
Hala aynı zamanda zarf anlamı ile: hareketsiz.
Hala aynı zamanda fiil anlamı ile: sakinleşmek, sessiz olmak.
diğer tanımları için aşağıya bakın Köpüklü ve Hala
-
Köpüklü var fiil :
-
Köpüklü olarak sıfat :
Bir nesnenin, ışığı sanki küçük kıvılcımlar yayar gibi yansıtan.
-
Köpüklü olarak sıfat :
Çözeltiden çok küçük kabarcıklar halinde çıkan çözünmüş karbondioksit (doğal olarak veya eklenmiş) içeren bir içeceğin, özellikle alkollü bir içeceğin.
-
Köpüklü olarak sıfat (mecazi):
Parlak ve canlı.
-
Köpüklü var isim :
Parıldayan bir şeyin eylemi veya görünümü; bir ışıltı; bir parıltı.
-
Köpüklü var isim :
Köpüklü bir şarap.
-
Hala olarak sıfat :
Hareket etmiyor; sakin.
Örnekler:
''Yere bakan yürek yakar.'
-
Hala olarak sıfat :
Efervesan değil; pırıl pırıl değil.
Örnekler:
'Durgun su; hala şaraplar
-
Hala olarak sıfat :
Hiç ses çıkarmadan; sessiz.
-
Hala olarak sıfat (kıyaslanamaz):
Geçmişten günümüze sürekli aynı kaliteye sahip olmak
-
Hala olarak sıfat :
Nispeten sessiz veya sessiz; yumuşak; nazik; düşük.
-
Hala olarak sıfat (eski):
Sabit; sürekli.
-
Hala olarak zarf :
Hareketsiz.
Örnekler:
Muhafız gözden kaybolana kadar kıpırdamadan durdular.
-
Hala olarak zarf (Görünüş):
Önceki zamanda olduğu gibi bir zamana kadar.
Örnekler:
'Hala yağmur yağıyor mu? Hala beş dakika önce yağmur yağıyordu. '
'Görülecek yerlerin çoğunu gördük, ancak yine de müzeyi ziyaret edeceğiz.'
-
Hala olarak zarf (derece):
Daha da büyük ölçüde.
Örnekler:
Tom uzun; Dick daha uzundur; Harry hala daha uzun. ('hareketsiz' ve 'uzun' burada kolayca yer değiştirebilir) '
-
Hala olarak zarf (konjonktif):
Yine de.
Örnekler:
Aç değilim ama yine de tatlı için yer bulabilirim.
Evet, ama yine de ...
-
Hala olarak zarf (arkaik, şiirsel):
Her zaman; değişmez olarak; sürekli; devamlı olarak.
-
Hala olarak zarf (kapsamlı):
Henüz bile.
Örnekler:
Bazı köpekler uluyor, daha çok havlıyor, daha çok havlıyor.
-
Hala var isim :
Sakinlik veya sessizlik dönemi.
Örnekler:
'gecenin durgunluğu'
-
Hala var isim (fotoğraf):
Film görüntüsünün aksine bir fotoğraf.
-
Hala var isim (argo):
Falkland Adaları'nın bir sakini.
-
Hala var isim :
Dik bir tepe veya çıkış.
Örnekler:
'rfquotek W. Browne'
-
Hala var isim :
sıvıları damıtmak için bir cihaz.
-
Hala var isim (yemek servisi):
çay ve kahve yapmak için kullanılan büyük bir su kazanı.
-
Hala var isim (yemek servisi):
ana mutfaktan ayrı bir restoranda çay ve kahve yapmak için kullanılan alan.
-
Hala var isim :
Likörlerin damıtıldığı bir bina; bir içki fabrikası.
-
Hala var fiil :
sakinleşmek, sessiz olmak
Örnekler:
'hala azgın denize'
-
Hala var fiil (eski):
Damlatmak için damlatın.
-
Hala var fiil :
Damla damla düşmesine neden olmak için.
-
Hala var fiil :
Ruhu ısıyla atmak veya bir buzdolabında buharlaşıp yoğunlaştırmak; damıtmak için.
Örnekler:
'rfquotek Tusser'
Kelimeleri karşılaştırın:
Farkı BulEşanlamlılar ve ilgili kelimelerle karşılaştırın:
- ışıltılı vs ışıltılı
- parıldayan vs parıltı
- köpüklü vs köpüklü
- karbonatlı vs köpüklü
- karbonatsız ve köpüklü
- köpüklü vs hareketsiz
- sabit vs sabit
- sabit vs hareketsiz
- hala hareketsizliğe karşı
- durağan vs hareketsiz
- hareketsiz ve hareketsiz
- durgun vs durgun
- hala vs henüz
- hala vs henüz
- hatta vs hala
- yine de vs hala
- hala vs olsa
- hala vs henüz
- tutarlı ve hareketsiz
- değişmez olarak hala
- hala eşit olarak