Hareket ve Set arasındaki fark

Olarak kullanıldığında isimler , hareket uzaydaki noktalar arasında fiziksel hareket anlamına gelirken Ayarlamak ahşaba çivi çakmak için bir zımba anlamına gelir.

Ayarlamak aynı zamanda fiil anlamı ile: (bir şeyi) yere koymak, dinlenmek.

Ayarlamak aynı zamanda sıfat anlamı ile: pozisyonda sabit.

diğer tanımları için aşağıya bakın Hareket ve Ayarlamak

1. Hareket var isim :

   
   
   

   Uzaydaki noktalar arasındaki fiziksel hareket.

   Örnekler:

   'eşanlamlılar: hareket'

   'karınca durgunluğu'

   
   
   

   Tepedeki çimenlerin arasında bir hareket gördüm.

2. Hareket var isim (mühendislik):

   Belirli bir karakterdeki hareketi iletmek için veya bir saatin tekerlek hareketi gibi hareketi dönüştürmek için bir sistem veya mekanizma.

3. Hareket var isim :

   Bir sanat eserinde, resimde, romanda vs. hareket izlenimi.

4. Hareket var isim :

   Çeşitli alanlarda veya sosyal kategorilerde bir eğilim, belirli genel hedeflere ulaşmak için birlikte çalışan ortak bir ideolojiye sahip bir grup insan

   Örnekler:

   'Emek hareketi, 1947'de Taft-Hartley yasasının yürürlüğe girmesinden bu yana Amerika'da mücadele ediyor.'

5. Hareket var isim (müzik):

   Daha büyük bir kompozisyonun büyük bir bölümü.

6. Hareket var isim (havacılık):

   Kalkış veya iniş yapan bir uçak örneği.

   Örnekler:

   Albuquerque International Sunport, geçen yıl 200.000'den fazla harekete hizmet verdi.

7. Hareket var isim (beyzbol):

   Bir sahanın balistik uçuştan sapması.

   Örnekler:

   '[[Kesicinin]] üzerindeki hareket yıkıcıydı.'

8. Hareket var isim :

   Bağırsakları boşaltma eylemi.

9. Hareket var isim (eski):

   Zihnin veya duyguların hareketi; duygu.

1. Ayarlamak var fiil (geçişli):

   (Bir şey) koymak, dinlenmek.

   Örnekler:

   '[[Tepsiyi]] oraya ayarlayın. '

2. Ayarlamak var fiil (geçişli):

   (Bir şeyi) başka bir şeye veya belirli bir yerin içine veya üstüne eklemek veya yapıştırmak.

   Örnekler:

   'Maratonu koşmaya gönül verdim.'

3. Ayarlamak var fiil (geçişli):

   Belirli bir koşul veya durumu koymak için; olmak için.

4. Ayarlamak var fiil (geçişli, tarihli):

   Durmasına veya yapışmasına neden olmak için; engellemek için; bir noktaya sabitlemek için.

   Örnekler:

   'çamura bir koç yerleştirmek'

5. Ayarlamak var fiil (geçişli):

   Belirlemek veya kararlaştırmak için.

   Örnekler:

   'kirayı ayarlamak için'

6. Ayarlamak var fiil (geçişli):

   Ayarlamak.

   Örnekler:

   'Alarmı sabah 6'ya kurdum.'

7. Ayarlamak var fiil (geçişli):

   Kafası yüzeyin altında olacak şekilde ahşaba delmek (çivi).

8. Ayarlamak var fiil (geçişli):

   Tabaklar ve çatal bıçak takımı ile düzenlemek, masayı kurmak.

   Örnekler:

   Lütfen misafirlerimiz için masayı hazırlayın.

9. Ayarlamak var fiil (geçişli):

   Tanıtmak veya tanımlamak için.

   Örnekler:

   'Sana ne olduğunu anlatacağım, ama önce sahneyi ayarlayayım.'

10. Ayarlamak var fiil (geçişli):

    Bulmak için (bir oyun vb.); bir arka plan atamak için.

    Örnekler:

    Bir sonraki filmini Fransa'da çekeceğini söylüyor.

11. Ayarlamak var fiil (geçişli):

    Derlemek, yapmak (bir bulmaca veya meydan okuma).

    Örnekler:

    Bu bulmaca Araucaria tarafından belirlendi.

12. Ayarlamak var fiil (geçişli):

    Hazırlamak için (bir sahne veya film seti).

13. Ayarlamak var fiil (geçişli):

    Bir duruma (birini) sığdırmak için.

14. Ayarlamak var fiil (geçişli):

    Düzenlemek için (tip).

    Örnekler:

    'Karmaşık bir sayfaydı ama çabucak ayarladı.'

15. Ayarlamak var fiil (geçişli):

    Tasarlamak ve atamak (çalışmak).

    Örnekler:

    'Öğretmen, öğrencilerine bir ayak çekme görevi verdi.'

16. Ayarlamak var fiil (geçişli, voleybol):

    Bir saldırı için bir takım arkadaşına (topu) yönlendirmek.

17. Ayarlamak var fiil (geçişsiz):

    Katılaşmak için.

    Örnekler:

    Yapıştırıcı dört dakika içinde sertleşiyor.

18. Ayarlamak var fiil (geçişli):

    Sert veya katı hale getirmek için; özellikle pıhtıya dönüştürmek için; kısmak için.

    Örnekler:

    'peynir için süt koymak'

19. Ayarlamak var fiil (geçişsiz):

    Göksel bir cismin, bir gezegenin ufkunun altında kaybolması vb.

    Örnekler:

    'Ay bu gece saat sekizde batıyor.'

20. Ayarlamak var fiil (geçişli, köprü):

    Bir sözleşmeyi bozmak için.

21. Ayarlamak var fiil (eski, ardından 'dışarı', [[set out]] 'da olduğu gibi):

    Hareket etmeye başlamak için; ilerlemek için.

22. Ayarlamak var fiil (geçişli, botanik):

    Tozlaşmadan sonra üretmek.

    Örnekler:

    'tohum oluşturmak için'

23. Ayarlamak var fiil (geçişsiz, meyve):

    Büyüme için sabitlenecek; kök vurmak; filizlenmeye veya oluşmaya başlamak için.

24. Ayarlamak var fiil (geçişsiz, Güney ABD, Orta Batı ABD, lehçeler):

    Oturmak .

    Örnekler:

    Bütün gün o sandalyeye oturur.

25. Ayarlamak var fiil :

    Bir pasör yardımıyla oyun avlamak.

26. Ayarlamak var fiil (avcılık, ambitransitive):

    Bir köpeğin, oyunun konumunu belirtmek için.

    Örnekler:

    Köpek kuşu vurur.

    'Köpeğiniz iyi oturuyor.'

27. Ayarlamak var fiil (eski):

    Kendini uygulamak için; ciddiyetle taahhüt etmek; yola çıkmak için.

28. Ayarlamak var fiil (ambitransitive):

    Müziği kelimelere sığdırmak için.

    Örnekler:

    'rfquotek Shakespeare'

29. Ayarlamak var fiil (ambitransitive):

    Bitkileri veya sürgünleri toprağa yerleştirmek için; dikmek.

    Örnekler:

    'meyve bahçesine armut ağaçları dikmek'

30. Ayarlamak var fiil :

    Sabit veya sert olmak için; bağlanacak.

    Örnekler:

    'rfquotek Francis Bacon'

31. Ayarlamak var fiil :

    Belirli bir hareket yönüne sahip olmak; Akmak. Dökülmek; harekete geçmek için; eğilimi.

    Örnekler:

    Akıntı kuzeye gidiyor; gelgit rüzgara doğru batıyor. '

32. Ayarlamak var fiil :

    Bir ayara yerleştirmek veya düzeltmek için.

    Örnekler:

    'metal bir sınıra değerli bir taş koymak'

    'camı bir kanada yerleştirmek'

33. Ayarlamak var fiil :

    Belirli bir şekilde sıraya koymak için; hazırlamak.

    Örnekler:

    'bir ustura ayarlamak (yani bilemek)'

    'testere kurmak'

34. Ayarlamak var fiil :

    Uzatmak ve yerine getirmek için; yaymak.

    Örnekler:

    'bir geminin yelkenlerini ayarlamak'

35. Ayarlamak var fiil :

    Bir melodi olarak bir adım atmak için; açılış konuşmasını düzelterek başlamak için.

    Örnekler:

    'mezmur ayarlamak'

    'rfquotek Fielding'

36. Ayarlamak var fiil :

    Çıkık veya kırık bir durumdan azaltmak için.

    Örnekler:

    'kırık bir kemik yerleştirmek'

37. Ayarlamak var fiil (duvarcılık):

    Bir yapıda kesme taş blokları gibi yerine oturtmak ve sağlam bir şekilde sabitlemek için.

38. Ayarlamak var fiil (eski):

    Kumar oynamak için; risk etmek.

39. Ayarlamak var fiil :

    Eklenmiş veya yapıştırılmış bir şeyle süslemek; damızlık için; buraya ve oraya yerleştirilen nesnelerle çeşitlendirmek.

40. Ayarlamak var fiil (eski):

    Değer vermek için; oylamaya; ile kullanılır.

41. Ayarlamak var fiil :

    Kural olarak kurmak için; Vermek; reçete yazmak; atamak için.

    Örnekler:

    'iyi bir örnek olmak için; öğrenilecek dersleri belirlemek '

42. Ayarlamak var fiil (İskoçya):

    Uymak için; olmak.

    Örnekler:

    Bu onu hasta ediyor.

1. Ayarlamak var isim :

   Ahşapta çivi çakmak için bir zımba.

   Örnekler:

   'tırnak seti'

2. Ayarlamak var isim :

   Yayın radyo dalgalarını (veya daha yakın zamanda yayın verilerini) almak için bir cihaz; bir radyo veya televizyon.

   Örnekler:

   'televizyon seti'

3. Ayarlamak var isim :

   bir porsuk tarafından yapılmış ve yaşanmış bir delik.

4. Ayarlamak var isim :

   iplik ve ipliklerin deseni.

5. Ayarlamak var isim :

   ocaktan çıkarılan taş parçası.

6. Ayarlamak var isim (bahçecilik):

   Tohum yerine küçük bir yumru veya soğan, özellikle soğan setleri ve patates setleri.

7. Ayarlamak var isim :

   Çentiği oluşturmak için testerenin dişlerinin yana doğru çıkıntı yaptığı miktar.

8. Ayarlamak var isim (eski, nadir):

   Bahse konu olan; bir bahis; dolayısıyla, bir kumar oyunu.

9. Ayarlamak var isim (mühendislik):

   Sıkıştırma, gerilme, bükülme, bükülme vb. Gibi aşırı zorlanmanın neden olduğu kalıcı şekil değişikliği.

   Örnekler:

   'bir yay seti'

10. Ayarlamak var isim (piledriving):

    Ağırlıkla veya çekiçle başka bir şekilde ulaşılamayan bir yığının başına geçici olarak yerleştirilen bir parça.

11. Ayarlamak var isim (baskı, tarihli):

    Bir tipin gövdesinin genişliği.

12. Ayarlamak var isim :

    İlk bağlandığında genç bir istiridye.

13. Ayarlamak var isim :

    Toplu olarak, herhangi bir yerde genç istiridye mahsulü.

14. Ayarlamak var isim :

    Bir dizi veya bir şey grubu. (Etimoloji 2, İsim'deki benzer anlama dikkat edin)

15. Ayarlamak var isim (günlük konuşma):

    Ayarlama veya yerleştirme şekli, durumu veya kalitesi; Uygun.

    Örnekler:

    'ceket takımı'

16. Ayarlamak var isim :

    Eğimli bir çatı kiremitinin bombesi.

1. Ayarlamak olarak sıfat :

   Pozisyonda sabitlendi.

2. Ayarlamak olarak sıfat :

   Sert, katılaşmış.

3. Ayarlamak olarak sıfat :

   Hazır, hazır.

   Örnekler:

   '[[işaretinizde, hazırlanın, işaretlerinizi alın, hazırlanın, gidin!]]; [[işaretlerinize]], hazır olun! '

4. Ayarlamak olarak sıfat :

   Niyet, kararlı (bir şeyler yapmak).

   Örnekler:

   'hedefine gitmeye hazır'

5. Ayarlamak olarak sıfat :

   Danışıklı.

   Örnekler:

   'set menü'

6. Ayarlamak olarak sıfat :

   Birinin görüşüne göre düzeltildi.

   Örnekler:

   'Çocukları cezalandırmak için şaplak atma fikrine karşıyım.'

7. Ayarlamak olarak sıfat (saç):

   Belirli bir tarzda sabitlenmiştir.

1. Ayarlamak var isim :

   Açılmaya uygun genç bir bitki; bir kayma; ateş etmek.

2. Ayarlamak var isim :

   İlkel bir meyve.

3. Ayarlamak var isim (ek olarak):

   Güneşin veya diğer ışıkların batışı; günün kapanışı.

4. Ayarlamak var isim (kelimenin tam anlamıyla ve mecazi olarak):

   Genel hareket; yön; sürüklenme; eğilim.

5. Ayarlamak var isim :

   Benzer şeylerden oluşan eşleşen bir koleksiyon. (Etimoloji 1, İsim'deki benzer anlama dikkat edin.)

   Örnekler:

   'bir dizi tablo'

6. Ayarlamak var isim :

   Belirli bir amaç için çeşitli nesnelerin bir koleksiyonu.

   Örnekler:

   'bir dizi araç'

7. Ayarlamak var isim :

   Birkaç parçadan oluşan bir nesne.

   Örnekler:

   'bir dizi adım'

8. Ayarlamak var isim (küme teorisi):

   Muhtemelen boyut olarak sonsuz olan ve içinde bulunabilecek nesnelerin herhangi bir sırasını veya tekrarını göz ardı eden sıfır veya daha fazla nesneden oluşan bir koleksiyon.

9. Ayarlamak var isim (çoğul, 'setler', matematik, gayri resmi):

   Küme teorisi.

10. Ayarlamak var isim :

    Genellikle sosyal olarak buluşan bir grup insan.

    Örnekler:

    'ülke seti'

11. Ayarlamak var isim :

    Bir film veya oyun için sahne.

12. Ayarlamak var isim (dans):

    Dansçıların ilk veya temel oluşumu.

13. Ayarlamak var isim (egzersiz yapmak):

    Dinlenmeden birbiri ardına yapılan tek bir egzersizin bir grup tekrarı.

14. Ayarlamak var isim (tenis):

    Bir maçın parçasını oluşturan eksiksiz bir oyun serisi.

15. Ayarlamak var isim (voleybol):

    Bir maçın parçasını oluşturan eksiksiz bir puan serisi.

16. Ayarlamak var isim (voleybol):

    Saldırı için topu bir takım arkadaşına yönlendirme eylemi.

17. Ayarlamak var isim (müzik):

    Bir grup, disk jokey vb. Tarafından birkaç müzik parçasından oluşan müzik performansı.

18. Ayarlamak var isim (müzik):

    Bir bateri seti, bir bateri seti.

    Örnekler:

    Cumartesileri seti çalıyor.

19. Ayarlamak var isim (İngiltere, eğitim):

    Öğrencilerin yeteneklere göre bölündüğü bir dersteki sınıf grubu.

20. Ayarlamak var isim (poker, argo):

    Üçlü, özellikle iki kart bir elinde ve üçüncüsü tahtadaysa. Karşılaştırmak .

1. Ayarlamak var fiil (İngiltere, eğitim):

   Bir konudaki bir sınıf grubunu yeteneğine göre bölmek

Kelimeleri karşılaştırın:

Eşanlamlılar ve ilgili kelimelerle karşılaştırın:

• belirlenen vs set
• niyet vs set
• dikte ve set
• önceden ayarlanmış vs set
• önceden belirlenmiş vs set
• reçete vs set
• set vs belirtilen
• sabit vs set
• katı vs set
• alacakaranlık vs set
• eve vs set
• akşam vs set
• gün batımına karşı ayarla
• gün batımına karşı ayarla
• yön vs set
• sete karşı drift
• başlık vs set
• hareket vs set
• hareket vs set
• yol vs set
• eğilim kurmak
• eğilim belirlemek
• set vs süit
• küme teorisi
• kulüp vs set
• zümre vs set
• bir tür vs üçlü
• sahne vs set
• konser vs set
• oturum vs set
• davul vs set
• bateri seti vs set
• bateri seti vs set